Orhan Veli Kanık: Türk Şiirinin Yenilikçi Sesi

 

Bir Garip Orhan Veli: Veli'nin Oğlu





Ben Orhan Veli

1914'te doğdum.
1 yaşında kurbağadan korktum.
2 yaşında gurbete çıktım
7'sinde mektebe başladım
9 yaşında okumaya,
10 yaşında yazmaya merak sardım.
13'te Oktay Rıfat'ı,
16'da Melih Cevdet'i tanıdım.
17 yaşında bara gittim.
18'de rakıya başladım ve şarkı söylemesini çok sevdim
19'dan sonra avarelik devrim başlar.
20 yaşından sonra para kazanmasını ve sefalet çekmesini öğrendim.
25'te başımdan bir otomobil kazası geçti. 
çok aşık oldum. 
hiç evlenmedim.

ben Orhan Veli,
“Yazık Oldu Süleyman Efendiye”
mısra-ı meşrunun mübdii...
duydum ki merak ediyormuşsunuz 
hususi hayatımı,
anlatayım:
evvelâ adamım, yani
sirk hayvanı falan değilim.
burnum var,kulağım var,
pek biçimli olmamakla beraber.

bir evde otururum,
bir işte çalışırım.
bir anne, bir de babadan dünyaya geldim.
ne başımda bulut gezdiririm,
ne sırtımda mührü-ü nübüvvet.
ne ingiliz kralı kadar 
mütevazııyım
ne de celal bayar’ın 
ahır uşağı kadar aristokrat.
ıspanağı çok severim.
puf böreğine hele 
biterim.
malda mülkte gözüm yoktur.
vallahi yoktur.


Oktay Rıfatla Melih Cevdet’tir
en yakın arkadaşlarım.
bir de sevgilim vardır, pek muteber;
ismini söyleyemem,
edebiyat tarihçisi bulsun.

ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
meşgul olmadığım ‘ehemmiyetsiz’
sadece yazarlar arasındadır.

ne bileyim,
belki daha bin bir huyum vardır...
amma ne lüzum var
hepsini sıralamaya?
onlarda buna benzer.
-Orhan Veli Kanık


Orhan Veli Kanık, 1914 yılında İstanbul’da doğmuş ve 1950 yılında yine İstanbul’da hayata veda etmiş önemli bir Türk şairidir. Türk şiirine getirdiği yenilikler ve Garip akımıyla edebiyat tarihinde derin izler bırakmıştır. Bu makalede, Orhan Veli Kanık’ın hayatı, edebi kariyeri, şiir anlayışı, Garip akımı ve Türk edebiyatına katkıları detaylı bir şekilde ele alınacaktır.

Orhan Veli'nin Hayatı

Orhan Veli, 13 Nisan 1914 tarihinde İstanbul'da doğdu. Babası Mehmet Veli Kanık, Cumhuriyet döneminde önemli görevlerde bulunmuş bir devlet memuruydu. Orhan Veli’nin çocukluğu İstanbul’un çeşitli semtlerinde geçti. İlkokulu Galatasaray Lisesi’nde başladı, ardından Gazi İlkokulu’nda tamamladı. Lise eğitimini ise Ankara Erkek Lisesi’nde tamamladı. Burada, ileride kendisi gibi önemli şairler olacak Melih Cevdet Anday ve Oktay Rifat ile tanıştı.

Orhan Veli, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Felsefe bölümüne kaydoldu ancak mezun olmadan üniversite eğitimini yarıda bıraktı. Bu dönemde, şiir yazmaya başladı ve ilk şiirlerini çeşitli dergilerde yayımladı. İlk şiirlerinde, dönemin popüler akımlarından olan hece ölçüsü ve divan edebiyatı etkileri görülse de, kısa sürede kendine özgü bir tarz geliştirdi.

1937 yılında, Orhan Veli, Melih Cevdet Anday ve Oktay Rifat ile birlikte Garip adlı şiir kitabını yayımladı. Bu kitap, Türk şiirinde büyük bir değişim yarattı ve Garip akımının doğuşunu müjdeledi. Garip akımı, şiirdeki geleneksel kalıpları reddeden, gündelik dili ve sıradan insanın yaşamını şiire taşıyan bir anlayışı savunuyordu. Orhan Veli’nin şiirleri, sade dili ve ironik üslubuyla dikkat çekti.

Garip Akımı

Garip akımı, Orhan Veli, Melih Cevdet ve Oktay Rifat’ın ortak çalışmasıyla 1941 yılında yayımlanan "Garip" adlı kitapla ortaya çıktı. Bu akımın temel ilkeleri arasında, şiirin halkın anlayabileceği bir dilde yazılması, klasik şiir kalıplarının kırılması, gündelik yaşamın şiire konu edilmesi ve sıradan insanların duygularının yansıtılması yer alıyordu.

Orhan Veli ve arkadaşları, geleneksel şiirin süslü dili ve kalıplarını reddederek, daha sade ve anlaşılır bir dil kullanmayı tercih ettiler. Bu, Türk şiirinde devrim niteliğinde bir değişim yarattı. Garip akımının temel ilkeleri şu şekilde özetlenebilir:

  • Şiirde süslü ve ağır dilden kaçınmak
  • Gündelik hayatı ve sıradan insanı konu edinmek
  • Şiirde ölçü ve uyağı reddetmek
  • Geleneksel şiir kalıplarını ve temalarını eleştirmek

Garip akımı, yayımlandığı dönemde büyük bir yankı uyandırdı. Hem olumlu hem de olumsuz tepkiler aldı. Bazı edebiyatçılar ve eleştirmenler, Garip akımının şiire getirdiği yenilikleri takdir ederken, bazıları ise bu yeni anlayışı yüzeysel ve basit buldu.

Ancak, Garip akımının Türk şiirine getirdiği yenilikler inkâr edilemezdi. Şiir dili sadeleşti, daha anlaşılır hale geldi ve toplumun geniş kesimleri tarafından okunup anlaşılabilir bir form kazandı. Garip akımı, Türk şiirinde modernizmin kapılarını araladı ve sonraki kuşak şairler üzerinde büyük bir etki bıraktı.

Orhan Veli'nin Şiir Anlayışı

Orhan Veli, şiirde sadelik ve anlaşılırlık ilkesini benimsemiş bir şairdir. Şiirlerinde süslü ve ağdalı bir dil yerine, gündelik konuşma diline yakın bir üslup kullanmıştır. Bu yaklaşım, onun şiirlerinin geniş kitleler tarafından okunup anlaşılmasını sağlamıştır. Orhan Veli, şiirin herkes için ulaşılabilir ve anlaşılır olması gerektiğini savunmuştur.

Orhan Veli’nin şiirlerinde, gündelik hayatın sıradan olayları ve sıradan insanlarının yaşamı sıkça konu edilir. Bu, onun şiirlerine samimi ve doğal bir hava kazandırır. Ayrıca, Orhan Veli’nin şiirlerinde ironik bir üslup da dikkat çeker. Şiirlerinde, toplumsal sorunları ve bireysel duyguları ironiyle harmanlayarak ifade eder.

Orhan Veli, geleneksel şiir kalıplarını ve temalarını reddederek, yenilikçi bir şiir anlayışını benimsemiştir. Ölçü ve uyak gibi klasik şiir unsurlarını kullanmaktan kaçınmış, serbest şiir formunu tercih etmiştir. Bu yenilikçi yaklaşım, onun şiirlerinin Türk edebiyatında farklı bir yere sahip olmasını sağlamıştır.

Orhan Veli'nin Eserleri

Şiir Kitapları

Orhan Veli, kısa yaşamı boyunca birçok önemli şiir kitabı yayımlamıştır. Bunlar arasında en bilinenleri şunlardır:

  • Garip (1941): Orhan Veli, Melih Cevdet Anday ve Oktay Rifat’ın ortak çalışmasıdır. Garip akımının manifestosu olarak kabul edilir.
  • Vazgeçemediğim (1945): Orhan Veli’nin ikinci şiir kitabıdır. Bu kitapta, şairin gündelik hayatı ve bireysel duyguları işlediği şiirleri yer alır.
  • Destan Gibi (1946): Şairin üçüncü şiir kitabıdır. Bu kitapta da yine gündelik hayat ve bireysel duygular ön plandadır.
  • Yenisi (1947): Orhan Veli’nin dördüncü şiir kitabıdır. Bu kitapta, şairin yenilikçi şiir anlayışının örnekleri bulunur.

Düzyazı ve Çevirileri

Orhan Veli, sadece şiir değil, aynı zamanda düzyazı ve çeviri alanında da eserler vermiştir. Yazdığı denemeler, makaleler ve edebi eleştiriler, onun edebiyat dünyasındaki çok yönlülüğünü gösterir. Ayrıca, Fransız edebiyatından yaptığı çeviriler de Türk edebiyatına önemli katkılarda bulunmuştur. La Fontaine’in masallarını Türkçeye kazandırması, onun çeviri alanındaki en bilinen çalışmalarındandır.

Ölümü ve Ardından

Orhan Veli, 14 Kasım 1950 tarihinde İstanbul’da hayatını kaybetti. Ölümü, Türk edebiyatında büyük bir boşluk yarattı. Henüz 36 yaşında hayata veda eden şair, ardında unutulmaz eserler ve edebi miras bıraktı. Orhan Veli’nin ölümünden sonra, onun şiirleri ve edebi çalışmaları geniş kitleler tarafından okunmaya devam etti. Şairin eserleri, Türk şiirinin gelişiminde önemli bir yere sahip olmaya devam etmektedir.

Orhan Veli'nin Türk Edebiyatına Katkıları

Orhan Veli, Türk şiirine getirdiği yenilikçi yaklaşımla, şiir dilinin sadeleşmesine ve modernleşmesine öncülük etmiştir. Garip akımı, şiirde sadelik ve anlaşılırlık ilkesini benimseyerek, şiirin geniş kitleler tarafından anlaşılabilir ve ulaşılabilir olmasını sağlamıştır. Orhan Veli’nin bu yenilikçi yaklaşımı, Türk şiirinde yeni bir dönemin başlangıcını işaret eder.

Orhan Veli’nin şiirlerinde, gündelik hayatın sıradan olayları ve sıradan insanlarının yaşamı sıkça konu edilir. Bu, onun şiirlerine samimi ve doğal bir hava kazandırır. Ayrıca, Orhan Veli’nin şiirlerinde ironik bir üslup da dikkat çeker. Şiirlerinde, toplumsal sorunları ve bireysel duyguları ironiyle harmanlayarak ifade eder.

Orhan Veli’nin şiir anlayışı ve Garip akımı, sonraki kuşak şairler üzerinde büyük bir etki bırakmıştır. Onun şiir dilindeki sadelik ve yenilikçi yaklaşımı, genç şairler tarafından benimsenmiş ve Türk şiirinin gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. Orhan Veli’nin eserleri, bugün de edebiyat dünyasında ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.

Orhan Veli Kanık, Türk şiirine getirdiği yenilikler ve Garip akımıyla edebiyat tarihinde derin izler bırakmış bir şairdir. Şiirlerinde sadelik, anlaşılırlık, gündelik hayat ve ironiye yer veren Orhan Veli, geleneksel şiir kalıplarını reddederek modern Türk şiirinin öncülerinden biri olmuştur. Orhan Veli’nin şiirleri ve edebi çalışmaları, Türk edebiyatında önemli bir yere sahip olmaya devam etmektedir. Şairin yaşamı ve eserleri, Türk şiirinin gelişiminde ve modernleşmesinde büyük bir rol oynamış ve edebiyat dünyasında kalıcı bir etki bırakmıştır.


Orhan Veli benim için bir "umut" kavramı oldu. 14 Kasım 1950, Orhan Veli öldü.


Yazı, 74 yıl önce, Orhan Veli’nin ölümünün ardından Kasım 1950’de Çetin Altan’ın yazdığı bir yazıydı.

Böylesine bir şair, bu ülkede ceketsiz ölmemeliydi.


A.ARDA AKDÜZ

Yorumlar

Popüler Yayınlar