Jezebel: Bir Kadının Yükselişi ve Düşüşü



Jezebel, Tanah'ın Krallar Kitabı'nda öne çıkan en tartışmalı ve sembolik kadın figürlerinden biridir. İsmi, tarih boyunca kötülük, ihanet ve ahlaki yozlaşmanın bir simgesi olarak kullanılmıştır. Ancak, Jezebel'in hikâyesine derinlemesine baktığımızda, onun sadece kötü bir karakter olarak tasvir edilmediğini, aynı zamanda dönemin siyasi, dini ve toplumsal dinamiklerinin bir yansıması olduğunu da görürüz. Bu deneme, Jezebel'in Tanah'taki anlatısını, onun bir kadın figürü olarak temsilini ve bu temsilin tarih boyunca nasıl algılandığını incelemektedir. Ancak öncelikle şu soruya cevap bulmalıyız: Tanah'ın Krallar Kitabı nedir?

Tanah'ın Krallar Kitabı (Melachim), Tanah'ın (İbranice Kutsal Kitap) bir parçası olan ve Yahudilikteki Neviim (Peygamberler) kısmına ait iki kitaptan oluşur: 1. Krallar (Melachim Alef) ve 2. Krallar (Melachim Bet). Bu kitaplar, Eski Ahit'te de bulunur ve İsrail krallarının tarihini anlatır.





1. Krallar (Melachim Alef)

  • Süleyman'ın (Şelomo) tahta çıkışıyla başlar.
  • Süleyman'ın bilgeliği, tapınağı inşa etmesi ve hükümdarlığı detaylandırılır.
  • Süleyman'ın ölümünden sonra İsrail Krallığı ikiye bölünür:
    • Kuzeyde İsrail Krallığı
    • Güneyde Yahuda Krallığı
  • Peygamber Eliya'nın (Eliyahu) dönemi ve Baal tapınmasına karşı mücadelesi anlatılır.

2. Krallar (Melachim Bet)

  • İsrail ve Yahuda krallıklarının sonraki krallarının tarihini anlatır.
  • Peygamber Elişa'nın (Elisha) mucizeleri ve faaliyetleri vurgulanır.
  • Kuzey İsrail Krallığı'nın Asurlular tarafından yıkılması (M.Ö. 722).
  • Yahuda Krallığı'nın son dönemi ve Babil Sürgünü'ne yol açan olaylar (M.Ö. 586).
  • Kudüs'ün yıkılması ve halkın sürgüne gönderilmesiyle sona erer.

Temalar ve Mesajlar

  • Tanrı'ya sadakatsizlik, ulusal ve bireysel yıkıma yol açar.
  • Peygamberlerin rolü, kralları ve halkı Tanrı'nın yollarına dönmeleri için uyarır.
  • Kralların dini ve ahlaki sorumlulukları, halkın refahıyla doğrudan ilişkilendirilir.
Krallar Kitabı, İsrail krallığının yükselişi, bölünmesi ve sonunda sürgüne kadar olan süreci detaylandırır. Temel olarak tarihsel, dini ve ahlaki bir anlatı sunar. Hem tarihsel bir kaynak hem de ahlaki-dini bir rehber olarak Yahudi ve Hristiyan geleneklerinde önemli bir yere sahiptir.

Jezebel'in Tarihsel Bağlamı

Jezebel, Akhisar’da yaşamıştır. Bu husus St. John’un Thyateira kilisesine yazdığı ve İncil’de geçen mektuplardan anlaşılmaktadır.
Jezebel, İsrail Krallığı'nın yedinci kralı olan Ahab'ın karısıdır. Fenike Kralı Etbaal'ın kızı olarak dünyaya gelen Jezebel, Yahudi olmayan bir kökene sahipti ve İsrail'e getirildiğinde kendi kültürel ve dini inançlarını da beraberinde getirdi. Jezebel'in Fenike kökeni, onun Baal ve Aşera gibi tanrılara tapınmasını beraberinde getirdi ve bu durum, Yahve'ye tapınmayı merkezî bir değer olarak gören İsrailliler arasında büyük bir gerilime yol açtı.

Krallar Kitabı'nda Jezebel, Ahab'ı etkileyerek Baal kültünü İsrail'e tanıtmış ve peygamberlere karşı zalimce politikalar izlemiştir. Özellikle, Yahve peygamberi İlyas ile olan çatışması, hikâyenin doruk noktalarından birini oluşturur. İlyas'ın Tanrı adına Baal peygamberleriyle giriştiği meydan okuma ve sonrasında Baal peygamberlerinin katledilmesi, Jezebel'in güç kaybını simgeler. Ancak, bu olaylara rağmen Jezebel, güç ve nüfuzunu korumak için mücadele etmeye devam eder.


Kadın Figürü Olarak Jezebel

Jezebel'in hikâyesi, kadının toplumsal rolü ve gücü üzerindeki tartışmalar için önemli bir örnek sunar. Krallar Kitabı'nda Jezebel, aktif, güçlü ve etkileyici bir kadın olarak resmedilir. Ancak bu özellikler, o dönemin patriarkal toplum yapısında genellikle olumsuz bir bağlamda sunulur. Jezebel'in siyasi entrikaları, dinî liderlere meydan okuması ve kocasını manipüle etmesi, onun "kötü kadın" imajını pekiştirir.


Jezebel, aynı zamanda ataerkil düzenin sınırlarını zorlayan bir kadın figürü olarak da yorumlanabilir. Onun kararlılığı, liderlik özellikleri ve kendi inançlarına sadakati, geleneksel kadınlık rollerine uymayan bir portre çizer. Ancak bu özellikler, onun şeytanlaştırılmasına da katkıda bulunur. Özellikle Naboth'un bağının zorla ele geçirilmesi ve bu süreçte oynadığı rol, onun ahlaki yozlaşmasının bir sembolü olarak görülür.

(1. Krallar 19:2)

Jezebel, Eliya'ya haber göndererek şöyle der:

"Eğer yarın bu saatlerde senin canını, öldürdüğün peygamberlerden birinin canına benzetmezsem, tanrılar bana aynısını, hatta daha fazlasını yapsın."


 

İkonografi

Jezebel'in tarih boyunca algılanışı, dini ve kültürel bağlamlara göre değişmiştir. Hristiyanlıkta, özellikle Orta Çağ'da, Jezebel ismi genellikle ahlaki çöküşü ve kadınların "tehlikeli" gücünü temsil etmek için kullanılmıştır. Reformasyon döneminde ise Jezebel, Katolik Kilisesi'nin yozlaşmasını simgeleyen bir figür olarak görülmüştür.

Modern dönemde Jezebel, feminist eleştiriler ışığında yeniden değerlendirilmektedir. Bazı feminist yazarlar, Jezebel'in hikâyesini, patriarkal toplumun güçlü kadın figürlerini nasıl şeytanlaştırdığını gösteren bir örnek olarak ele alır. Onun inançlarına ve kimliğine sadık kalması, baskıcı bir toplumda direnişin bir ifadesi olarak yorumlanabilir.

Dini Boyutu

Jezebel'in hikâyesi, sadece bir bireyin hikâyesi değil, aynı zamanda dini ve siyasi çatışmaların bir alegorisi olarak da okunabilir. İsrail Krallığı'ndaki Baal tapınımı, Yahve'ye tapınma ile çatışırken, Jezebel bu mücadelenin merkezinde yer alır. Onun üzerinden, Tanah yazarları, yabancı etkilerin tehlikesini, monoteizmin üstünlüğünü ve Tanrı'nın halkına olan sadakatini vurgulamaya çalışmışlardır.

Acı Verici Son

Üç yıl sonra Ahav savaşta öldü. Oğlu Ahaziya tahtını devraldı, ancak bir kaza sonucu o da öldü ve Ahaziya'nın yerine kardeşi Yoram geçti. İlyas'ın halefi olan Elyesa, havarilerinden birine Yoram'ın ordusunun komutanı Yehu'yu, Ahav'ın ailesine karşı ilahi bir ceza olması için kral olarak kutsal yağ ile yağlamasını emretti. Yehu, Yoram'ı ve yeğeni Ahazya'yı (Yahuda kralı ve muhtemelen İzebel'in kızı olan Atalya'nın oğlu) öldürdü. Daha sonra İzebel ile yüzleşmek için Yizreel'deki kraliyet sarayına yaklaştı. Yehu'nun geldiğini bilen İzebel, makyaj yaptı, süslemeli resmi bir peruk taktı ve pencereden dışarı bakarak Yehu'yla alay etti.

Yehu, İzebel'in hadım hizmetkarlarına İzebel'i pencereden dışarı atmalarını emretti. Aşağı atılan İzebel'in kanı duvar ve atlara sıçradı, Yehu'nun atı ise cesedi çiğnedi. Yehu saraya girdi, yedikten ve içtikten sonra İzebel'in cesedinin gömülmesini emretti, ancak hizmetkarlar İzebel'in sadece kafatasını, ayaklarını ve avuçlarını bulabildi. İzebel'in eti, İlyas'ın kehanet ettiği gibi sokak köpekleri tarafından yendi.



Sonuç Olarak


Jezebel, Tanah'ta yer alan en karmaşık karakterlerden biridir. Onun hikâyesi, yalnızca bir kötülük hikâyesi değil, aynı zamanda güç, inanç ve toplumsal roller üzerine derin bir anlatıdır. Kadın figürü olarak Jezebel, hem dönemin patriarkal yapısına karşı duran bir kadın hem de bu yapı tarafından cezalandırılan bir birey olarak dikkat çeker. Bu nedenle, Jezebel'in hikâyesi, sadece dini bir metin olarak değil, aynı zamanda tarih, kültür ve toplumsal analizler için zengin bir kaynak sunar.









A.A.AKDÜZ


Kaynaklar:
♦ Tanah'ın Krallar Kitabı



Yorumlar

Popüler Yayınlar